Başarılar ve Katkılar

Başarılar ve Katkılar

Akademik ve Bilimsel Başarıları:

Engin Arık, fizik alanında uluslararası tanınırlığa sahip bir bilim insanıydı. Yüksek enerji fiziği ve parçacık fiziği konularında yaptığı çalışmalar, uluslararası bilim topluluğunda büyük takdir topladı. Pittsburgh Üniversitesi ve Londra Üniversitesi gibi prestijli kurumlarda yürüttüğü araştırmalarla, deneysel parçacık fiziği alanında önemli ilerlemeler sağladı.

Engin Arık, özellikle CERN'deki Atlas Deneyi'nde gösterdiği üstün performans ile tanınır. Bu projede, proton-proton çarpışmaları üzerine yapılan deneylerde liderlik ederek, Higgs bozonunun bulunmasına katkıda bulundu. Bu keşif, parçacık fiziğinin Standart Model teorisinin önemli bir parçasını teyit etti ve bilim dünyasında büyük yankılar uyandırdı.

Türkiye'nin Bilim Dünyasındaki Rolünü Güçlendirmesi:

Prof. Dr. Engin Arık, Türkiye'nin uluslararası bilim topluluğundaki yerini güçlendirmek için önemli adımlar attı. CERN'de Türkiye'nin tam üye olabilmesi için gösterdiği çabalar ve bu süreçte yaptığı diplomatik girişimler, Türkiye'nin bilim alanında daha görünür ve etkin bir rol almasını sağladı. Ayrıca, Türkiye'de bir parçacık hızlandırıcı merkezinin kurulması için yürütülen çalışmalara öncülük etti. Bu merkezin kurulması, Türkiye'nin yüksek enerji fiziği araştırmalarında kendi bağımsız çalışmalarını yürütmesine olanak sağlayacak büyük bir adımdı.

Eğitim ve Öğretimdeki Katkıları:

Boğaziçi Üniversitesi'nde uzun yıllar öğretim üyesi olarak görev yapan Engin Arık, birçok genç bilim insanının yetişmesinde doğrudan rol oynadı. Öğrencilerine olan yakın ilgisi ve mentorluk yapısı, birçok öğrencisinin kariyerinde belirleyici oldu. Engin Arık, öğrencilerine sadece akademik bilgi değil, aynı zamanda bilimsel düşünce ve araştırma yapma tutkusunu da aşılamaya çalıştı.

Toplumsal Etkileri ve Kamuoyu ile İlişkileri:

Engin Arık, bilimin toplumsal önemini vurgulayan konuşmaları ve yazılarıyla da tanınıyordu. Bilimin ve teknolojinin gelişimi için kamuoyu desteğinin önemini sık sık dile getirir, Türkiye'de bilim politikalarının şekillendirilmesinde aktif rol alırdı. Engin Arık, aynı zamanda bilim ve teknoloji politikaları konusunda hükümete danışmanlık yaparak, politika yapıcıların bilime dayalı kararlar almasına yardımcı oldu.

Engin Arık hakkında daha fazla bilgi edinmek ve yazılarını PDF formatında indirmek için lütfen 
tıklayınız

Akademik ve Bilimsel Başarıları:
 
Cahit Arf, cebir, sayılar kuramı, geometri ve analiz gibi birçok farklı matematik dalında önemli çalışmalar yapmıştır. Lokal cisimlerde dallanma kuramına ve kuvadratik formlar üzerine yaptığı çalışmalar, onun en bilinen katkıları arasında yer almaktadır. Arf İnvariantları ve Hasse-Arf Teoremi gibi kavramlar, dünya çapında birçok matematikçi tarafından kullanılmakta ve bu çalışmaları, Arf'ın uluslararası alanda tanınmasını sağlamıştır. Cahit Arf'ın akademik ve bilimsel başarıları, Türk matematiğinin dünya çapında tanınmasına büyük katkıda bulunmuştur.
 
Türkiye'nin Bilim Dünyasındaki Rolünü Güçlendirmesi:
 
Cahit Arf, TÜBİTAK'ın kuruluş aşamasında önemli roller üstlenmiş ve Türkiye'de bilimsel araştırmaların desteklenmesi için çalışmıştır. Bilim Kurulu'nun ilk başkanı olarak görev yapmış ve bilimsel araştırmaların yönlendirilmesinde etkin bir liderlik sergilemiştir. Ayrıca, Türkiye'de mühendislik ve temel bilimlerin gelişimine katkıda bulunarak bilim dünyasındaki yerimizi güçlendirmiş ve birçok genç araştırmacının yetişmesine olanak sağlamıştır.
 
Eğitim ve Öğretimdeki Katkıları:
 
Cahit Arf, akademik kariyeri boyunca birçok öğrenci yetiştirmiş ve matematik eğitimi üzerine derin bir etki bırakmıştır. Özellikle ODTÜ ve İstanbul Üniversitesi gibi kurumlarda verdiği derslerle, öğrencilerin matematiksel düşünce yapısını geliştirmelerine yardımcı olmuştur. Eğitim yöntemleri ve seminerlerdeki katkılarıyla öğrencilerine ilham vermiş, Türkiye'de matematik eğitiminin gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur.
 
Toplumsal Etkileri ve Kamuoyu ile İlişkileri:
 
Cahit Arf, matematik ve bilimin toplumda daha iyi anlaşılması ve benimsenmesi için çeşitli kamuoyu çalışmalarına katılmıştır. Bilimin ve matematiğin öneminin anlatıldığı konferanslar, seminerler ve röportajlar aracılığıyla geniş kitlelere ulaşmış, bilim insanlarının toplum içindeki rollerine dair farkındalık yaratmaya çalışmıştır. Aynı zamanda, bilimsel düşüncenin gelişimi için yapılan her türlü etkinlikte aktif olarak yer almış ve Türkiye'nin bilim alanındaki uluslararası saygınlığını artırmak için çaba göstermiştir.
 
Cahit Arf hakkında daha detaylı bilgi edinmek ve PDF formatındaki dosyayı indirmek için tıklayın.
Erdal İnönü, Türk bilim dünyasında özellikle fizik alanında önemli bir isimdir. Ankara Üniversitesi ve ardından California Teknoloji Enstitüsü'nde (Caltech) eğitim aldıktan sonra, Türkiye'ye dönerek üniversitelerde akademik kariyere başlamıştır. İnönü'nün bilimsel çalışmaları, özellikle nötron transport teorisi ve İnönü-Wigner Grup Büzülmesi üzerine odaklanmıştır. Bu çalışmalar, kuramsal fizik ve grup teorisi alanlarında dünya çapında tanınmasını sağlamıştır.
 
Erdal İnönü, Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Boğaziçi Üniversitesi'nde görev yapmış, ODTÜ'de fizik profesörü olarak çalışmalarını sürdürmüş ve bir dönem rektörlük yapmıştır. Ayrıca, Boğaziçi Üniversitesi'nde Temel Bilimler Fakültesi Dekanlığı görevini üstlenmiş, Türkiye'nin bilim ve teknoloji politikaları üzerine etkili olmuştur.
 
Bilimsel araştırmalarının yanı sıra İnönü, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) kuruluşunda aktif rol almış, TÜBİTAK Bilim Ödülü'nü kazanmış ve kurumun bilimsel politikalarının şekillendirilmesine katkıda bulunmuştur. Ayrıca, Türkiye Bilimler Akademisi'nin (TÜBA) kuruluşunda da yer almış ve akademinin ilk yıllarında yönetiminde bulunmuştur.
 
Erdal İnönü, bilim tarihi üzerine de yoğun çalışmalar yapmış, özellikle Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde bilimin gelişimini analiz eden çalışmalar yayımlamıştır. Bu çalışmalar, Türk bilim tarihinin anlaşılması ve bilimsel mirasın korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, fizik ve matematikte Türkiye'deki ilk araştırmaları belgeleyen bibliyografik eserler oluşturmuştur.
 
Bilimsel çalışmaları ve akademik liderlik rollerinin yanı sıra İnönü, bilimsel düşünceyi ve metodolojiyi toplumla buluşturmayı hedeflemiştir. Bu doğrultuda, çeşitli popüler bilim kitapları ve makaleler yazmış, bilimin toplumsal kalkınmadaki rolünü vurgulayan konferanslar vermiştir. Ayrıca, bilim ve teknolojiye olan katkılarından dolayı 2004 yılında prestijli Wigner Madalyası ile ödüllendirilmiştir.
 
Erdal İnönü'nün bilime olan katkıları, sadece teorik çalışmaları ve akademik başarılarıyla sınırlı kalmamış, Türkiye'de bilimsel düşüncenin ve politikaların gelişimine yönelik temel taşları döşemesiyle de öne çıkmıştır. ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi'nde yürüttüğü idari ve akademik rollerle Türkiye'nin bilim ve eğitim alanındaki modernleşme sürecine önemli katkılarda bulunmuştur.
 
Erdal İnönü hakkında daha fazla bilgi edinmek ve yazılarını PDF formatında indirmek için lütfen tıklayınız
Asım Barut'un Bilimsel Araştırmaları, Çalışma Yöntemleri ve Aldığı Ödüller
 
Asım Barut, 1951'den ölümüne kadar modern kuramsal ve matematiksel fiziğin hemen her alanında çalışmış, hakemli dergilerde 550 civarında makale yayınlayarak doğanın işleyişine büyük katkılarda bulunmuştur. Barut'un çalışmaları üç ana başlık altında toplanabilir:
 
Kuramsal Fiziğin Temel Problemleri:
Matematiksel Fizik:
Temel Parçacıklar Fiziği:
 
Barut'un kuramsal fizik alanındaki katkıları arasında dinamik gruplar kuramı, saçılma genlikleri, hadronlar, H-atomu ve leptonlar için O (4,2) modeli, SU (1,1) koherent durum temsili ve kuantum elektrodinamiğinin öz-alan formülasyonu bulunmaktadır.
 
Aldığı Ödüller:
 
Barut, pek çok onur ve ödül almıştır:
 
Alexander von Humboldt Bilim Ödülü (1974)
TÜBİTAK Bilim Ödülü (1982)
Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Malatya-İnönü Üniversitesi'nden şeref doktoraları (1982, 1987)
Kültür Bakanlığı Bilgi Çağı Ödülü (1991)
 
Fizik Klasikleri Arasında Yer Alan Kitapları:
 
Asım Barut'un yazdığı beş önemli kitabı bulunmaktadır:
 
Elektrodinamik, Alanların ve Parçacıkların Klasik Kuramı: İlk baskısı 1964, Dover yayınevi tarafından 1980'de yeniden basıldı.
Saçılma Matrisi Kuramı: 1967'de Macmillan yayınevi tarafından basıldı.
Kuantum Kuramında Dinamik Gruplar ve Genelleştirilmiş Bakışımlar: 1972'de Canterbury Üniversitesi yayını olarak çıktı.
Tıkız Olmayan Grupların Gösterimleri ve Uygulamaları: İlk baskısı 1977, ikinci baskısı 1980'de Polish Scientific Publisher tarafından yapıldı.
Fizik ve Geometri: 1989'da Bibliopolis yayını olarak çıktı.
Bu kitaplar, fizikçilerin çalışmalarında standart başvuru kaynakları olarak kabul edilir. İkinci ve dördüncü kitapları Almanca, Rusça ve Lehçeye çevrilmiştir. Ayrıca, Barut'un Colorado-Boulder'da düzenlediği Boulder Kuramsal Fizik kitapları da fizikçiler arasında iyi bilinir.
 
Asım Orhan Barut hakkında daha fazla bilgi edinmek ve yazılarını PDF formatında indirmek için lütfen tıklayınız
Feza Gürsey, dünya çapında tanınmış bir teorik fizikçi olarak, bilim dünyasına önemli katkılarda bulunmuştur. Özellikle parçacık fiziği fenomenolojisi, büyük birleşme modelleri, süpersicimler, grup kuramının nükleer fizik ve genel görelilikte kullanımı gibi geniş bir yelpazede çalışmalar yapmıştır. Gürsey’in, özellikle SU(6) simetrisinin deneysel doğrulanması ve sonrasında kuantum renk dinamiği (QCD) kuramının gelişimine olan katkıları, onun uluslararası alanda büyük bir itibar kazanmasını sağlamıştır. Bu çalışmalar, onun adını bilim dünyasında ölümsüzleştirmiştir.
 
Gürsey'in akademik kariyeri boyunca aldığı sayısız ödül ve unvan, onun bilim dünyasındaki yerini pekiştirmiştir. 1969 yılında aldığı TÜBİTAK Bilim Ödülü, 1977'de J.R. Oppenheimer Ödülü, 1979'da Einstein Madalyası ve 1981'de İstanbul Üniversitesi Madalyası ve Şeref Doktorası gibi prestijli ödüller, onun çalışmalarının değerini ortaya koymaktadır. Gürsey, aynı zamanda Amerikan Bilim ve Sanat Akademisi ve Üçüncü Dünya Bilimler Akademisi gibi birçok seçkin akademinin üyesiydi. Bu ödüller ve üyelikler, onun bilimsel katkılarının evrensel boyutunu gözler önüne sermektedir.
 
Feza Gürsey, eğitim alanında da büyük izler bırakmıştır. Yale Üniversitesi'nde profesör olarak görev yaptığı süre boyunca, birçok doktora öğrencisi yetiştirmiş ve onların bilim dünyasına kazandırılmasında önemli bir rol oynamıştır. Öğrencileri arasında uluslararası birçok isim bulunmakta ve onun akademik rehberliği, öğrencilerinin kariyerlerinde büyük bir etki yaratmıştır. Ayrıca, ODTÜ'de görev yaptığı dönemde, üniversitenin dünya çapında bir merkez haline gelmesine katkıda bulunmuştur. Gürsey'in eğitime ve genç bilim insanlarının yetiştirilmesine verdiği önem, onun mirasının en değerli parçalarından biridir.
 
Feza Gürsey  hakkında daha fazla bilgi edinmek ve yazılarını PDF formatında indirmek için lütfen tıklayınız
Kerim Erim, erken dönem Cumhuriyet Türkiye’sinin en önemli matematikçilerindendir ve modern matematiğin Türkiye'deki gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. Türkiye'nin ilk matematik doktorudur ve mühendislik ve fen fakültelerinde öğretim üyeliği yapmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında bilimsel makaleler yazarak Einstein’ın görelilik kuramını halka açıklamaya çalışmış, uluslararası matematik ve mekanik kongrelerinde ülkesini temsil etmiştir.
 
1930 yılında İsveç’te yapılan uluslararası bir mekanik kongresine katılan Kerim Erim, Berlin'de Albert Einstein ile görüşme fırsatı bulmuştur. Einstein ile görüşmesinde matematik ve fizik konularını tartışmış, görelilik teorisi üzerine sohbet etmiştir. Bu görüşmeyi daha sonra “Einstein ile Bir Saat” başlığıyla yayımlamıştır. Einstein’ın bilimsel yöntemlere ve yeni fizik teorilerine olan yaklaşımı ve düşüncelerini paylaşma fırsatı bulduğu bu görüşme, Kerim Erim’in bilimsel derinliğini ve uluslararası bilim camiasındaki yerini göstermektedir.
 
Kerim Erim, hayatı boyunca matematik, fizik, modern fizik, matematik felsefesi ve fizik felsefesi üzerine çok sayıda kitap ve makale yayınlamış; özellikle "Mihanik", "Kuramsal Hesap", "Analitik Geometri", "Analiz" ve "Matematiksel Mekanik" gibi önemli eserler bırakmıştır. Onun çalışmaları ve bilimsel katkıları, modern Türkiye’nin bilimsel altyapısının oluşmasına önemli katkılar sağlamıştır.
 
Kerim Erim  hakkında daha fazla bilgi edinmek ve yazılarını PDF formatında indirmek için lütfen tıklayınız
Prof. Dr. Kurt Zuber, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde Denel Fizik Enstitüsü Müdürü olarak çalıştığı dönemde, fizik eğitimine ve araştırmalarına olağanüstü katkılarda bulunmuştur. 1953 yılında kendisiyle tanıştığımda, Avrupa üniversitelerinde birinci sınıf derslerini en deneyimli öğretim üyelerinin vermesi esasına dayanarak, İstanbul Üniversitesi'nde de bu geleneği sürdürmüştür. Prof. Zuber'in derslerine yönelik gösterdiği titizlik ve disiplin, öğrencilerine ve asistanlarına ilham verici bir öğrenme ortamı yaratmıştır. 1500 kişilik konferans salonunda verdiği denel fizik dersleri, deneylerin hazırlanması ve sunulması konusunda büyük bir özen ve detaycılıkla gerçekleştirilmiş, bu süreçte öğrenciler için eşsiz bir eğitim deneyimi sağlanmıştır.
 
Prof. Zuber, fizik eğitimine katkıları yanında, araştırma ve akademik disiplinde de önemli başarılar elde etmiştir. Enstitüdeki ince mekanik atölyesinin kurulması ve geliştirilmesi, araştırma faaliyetlerinin ve öğretim kalitesinin artmasında kilit rol oynamıştır. Kendisi, öğretim elemanlarının ve öğrencilerin bilimsel çalışmaları için gerekli olan araç ve gereçlerin temin edilmesine yönelik büyük çaba göstermiş, araştırma aletleri ve laboratuvar düzeneklerinin oluşturulmasında öncü olmuştur. Ayrıca, sınav değerlendirme süreçlerinde gösterdiği titizlik ve adalet anlayışı, öğrencilerin akademik gelişimlerini destekleyici bir ortam yaratmıştır.
 
Prof. Zuber'in çok yönlü kişiliği, bilimsel çalışmalarının yanı sıra kültürel ve sosyal alanlarda da kendini göstermiştir. İstanbul'u ve Türkiye'yi öğretim elemanlarına tanıtan geziler düzenleyerek, tarihsel ve kültürel bilincin gelişmesine katkıda bulunmuş, bu geziler sırasında verdiği ayrıntılı bilgilerle birçok kişiyi derinden etkilemiştir. Emeklilik döneminde bile bilimsel ve çevresel konulara duyarlılığını sürdüren Zuber, caretta caretta deniz kaplumbağalarının korunması gibi önemli çevre konularında da aktif olmuştur. Prof. Zuber, bilimsel disiplini, eğitime olan bağlılığı ve çok yönlü kişiliği ile Türk bilim camiasında derin izler bırakarak, hocaların hocası unvanını hak etmiş bir akademisyendir.
 
Kurt Zuber hakkında daha fazla bilgi edinmek ve yazılarını PDF formatında indirmek için lütfen tıklayınız
Prof. Dr. Ali Rıza Berkem, Türk bilim dünyasında ve eğitim sisteminde derin izler bırakmış bir akademisyen ve bilim insanıdır. Üniversite eğitimi için Avrupa’ya giden Berkem, Montpellier Üniversitesi'nde gösterdiği olağanüstü performans ile üç yıl içinde kimya mühendisliği diplomasını aldı ve Coulouma Ödülü'ne layık görüldü. Bu ödül, üniversite tarihinde bir yabancıya verilen ilk ödül olarak Berkem'in başarısını taçlandırdı. Yurda döndükten sonra İzmir Erkek Lisesi’nde öğretmenlik yaparken, 1933'te Milli Eğitim Bakanı'nın daveti üzerine İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde profesör yardımcılığına atandı. Berkem, 1933 Üniversite Reformu'nun çekirdek kadrosunda yer alarak, Türkiye'nin yükseköğretim sisteminin modernleşmesine önemli katkılarda bulundu.
 
İstanbul Üniversitesi'nde fizikokimya kürsüsünü yöneten Berkem, doktorasını tamamladıktan sonra profesörlük unvanını aldı ve kariyerine hız kesmeden devam etti. ABD'de Oregon Üniversitesi'nde misafir profesör olarak bulundu ve "Oak Ridge of Nuclear Studies” Enstitüsü'nde radioizotop tekniği üzerinde uzmanlaştı. 1962-1966 yılları arasında Fen Fakültesi dekanlığına seçildi ve üç dönem boyunca Kimya Fakültesi'nin dekanlığını yaptı. Aynı dönemde İstanbul Üniversitesi Senatosu Üyeliği ve Üniversitelerarası Kurul Üyeliği görevlerini de yürüttü. Türkiye'nin kimya biliminin kurumsallaşması yolunda yaptığı çalışmalar ve bu alanda birçok bilim insanının yetiştirilmesine olanak sağladığı için 2002 yılında TÜBİTAK Hizmet Ödülü’ne layık görüldü.
 
Ali Rıza Berkem, sadece akademik başarılarıyla değil, aynı zamanda öğrencilerin sorunlarıyla yakından ilgilenen bir öğretmen olarak da tanındı. 1941 yılında Fen Fakültesi Talebe Cemiyeti'ni kurmuş ve 1952 yılına kadar başkanlığını yapmıştır. Öğrencilerin yemek sorunlarına çözüm bulmak amacıyla ÜNYEK'i (Üniversite Yemek Kurulu) kurarak yıllarca başkanlığını üstlendi. Ayrıca, İstanbul Üniversitesi Spor Birliği'ni kurarak sporun yaygınlaşmasına katkı sağladı. Öğrenci ve gençlik sorunlarına yönelik çalışmaları ve hizmetleri nedeniyle Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) danışma kurulu üyeliği ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu yönetim kurulu üyeliği gibi önemli pozisyonlarda bulundu. Bu uzun ve dolu dolu kariyerinde Ali Rıza Berkem, birçok kuşağa ilham kaynağı olmayı başarmış, bilim ve eğitim dünyasında kalıcı izler bırakmıştır.
 
Ali Rıza Berkem hakkında daha fazla bilgi edinmek ve yazılarını PDF formatında indirmek için lütfen tıklayınız

Prof. Dr. Fahir Yeniçay, Türkiye'nin ilk fizik doktorasını tamamlayarak önemli bir ilke imza atmıştır. 1930 yılında İstanbul Üniversitesi'nde başladığı akademik kariyerinde, Fen Fakültesi'nde atom fiziği dersini veren ilk öğretim üyesi olmuştur. 1939-1948 yılları arasında Fen Fakültesi dekanlığı, 1953-1955 yılları arasında ise İstanbul Üniversitesi rektörlüğü yapmıştır. 1950 yılında kurucuları arasında yer aldığı Türk Fizik Derneği'nin 1976 yılına kadar başkanlığını yürütmüştür. 1959 yılında Türkiye'deki ilk Cockroft-Walton tipi yüklü parçacık hızlandırıcısını kurarak, fizik araştırmalarında büyük bir adım atmıştır.

Prof. Dr. Yeniçay, 1955 yılında Atom ve Çekirdek Fiziği Kürsüsü'nü kurarak, bu alanda Türkiye'deki ilk akademik kürsüyü oluşturmuştur. Aynı zamanda plazma fiziği çalışmalarını Türkiye'de başlatarak, ülkemizde modern fizik araştırmalarının temelini atmıştır. Emekli olduktan sonra bile bilimsel çalışmalarına devam eden Yeniçay, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nda (TAEK) görev almış ve Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'nin gelişimine katkıda bulunmuştur. SAMES T-400 tipi nötron jeneratörünün kurulmasını sağlayarak, nükleer teknoloji alanında önemli ilerlemeler kaydetmiştir.

Prof. Dr. Yeniçay'ın eğitim ve araştırma alanındaki katkıları sadece kendi çalışmalarıyla sınırlı kalmamış, yetiştirdiği pek çok öğrenci uluslararası alanda da tanınan başarılı fizikçiler olmuştur. Bunlar arasında Prof. Dr. Feza Gürsey, Prof. Dr. Behram Kurşunoğlu ve Prof. Dr. Sadrettin Sinman gibi isimler bulunmaktadır. Bilime yaptığı katkılardan dolayı 1972 yılında TÜBİTAK Hizmet Ödülü'ne layık görülen Yeniçay, yazdığı çok sayıda kitap ve yayınla fizik eğitimine önemli katkılar sağlamıştır. 1988 yılında vefat eden Fahir Yeniçay, Türkiye'de fizik biliminin gelişiminde öncü bir rol oynamıştır.

 

Fahir Yeniçay hakkında daha fazla bilgi edinmek ve yazılarını PDF formatında indirmek için lütfen tıklayınız

Prof. Dr. Fikret Kortel, bilim dünyasına yaptığı katkılar ve yetiştirdiği sayısız öğrenciyle tanınan, derin bilgi ve yeteneğe sahip, ilham verici bir bilim insanıydı. Uzun ve verimli hayatı boyunca karşılaştığı birçok engeli azmi ve olağanüstü çalışkanlığı ile aşarak, fizik ve matematik alanında önemli başarılara imza attı. Kortel’in akademik kariyeri boyunca gerçekleştirdiği çalışmalar, modern fiziğin ve matematiğin gelişimine önemli katkılar sağladı.
 
Fikret Kortel, eğitim hayatına İstanbul’da başlayan, ardından Robert Koleji’nde devam eden ve burada atletizmde gösterdiği doğal yetenekleriyle dikkat çeken bir öğrenciydi. Eğitiminin devamında Almanya’ya giderek Berlin Herder Oberrealschule’den fen bölümünde üstün başarıyla mezun oldu. Ancak, II. Dünya Savaşı'nın patlak vermesi nedeniyle Almanya’ya geri dönemedi ve Türkiye’de eğitimine devam etti.
 
İstanbul Üniversitesi'nde aldığı eğitim sırasında, kendi kendine çalışarak matematik ve fizikte büyük bir bilgi birikimi edindi. Kendi kendine öğrendiği bilgileri, teorik fizik alanındaki çalışmalarıyla birleştirerek, Türkiye'deki teorik fizik çalışmalarının temelini attı. Kortel, İkinci Dünya Savaşı sırasında Eddington’un 'Mathematical Theory of Relativity' kitabından Genel Relativite öğrenmiş, bu özverili çalışmaları sayesinde Genel Fizik Enstitüsü’nde asistan olarak atanmıştır.
 
Alman fizikçi Heisenberg'in İstanbul’a gelmesiyle başlayan tanışıklıkları, Fikret Kortel’in Göttingen Max Planck Enstitüsü'nde çalışma fırsatı bulmasına vesile oldu. Almanya dönüşünde, İstanbul Üniversitesi Teorik Fizik kürsüsünü kurarak burada Feza Gürsey ile birlikte çalıştı. Aynı zamanda, 1957'den itibaren Robert Koleji Yüksek Okulu (daha sonra Boğaziçi Üniversitesi) Matematik Bölümü'nde de görev aldı ve burada Cahit Arf ve Ratip Berker ile önemli çalışmalar yaptı.
 
Fikret Kortel, teorik fizik alanındaki çalışmalarıyla uluslararası bilim camiasında da tanınan bir isim oldu. Nobel ödüllü bilim insanlarıyla ortak makaleler yazan Kortel, bu alanda Türkiye'yi uluslararası platformda temsil etti. 1981 yılında TÜBİTAK Hizmet Ödülü’ne layık görülmesi, yetiştirdiği öğrencilerin kendisine duyduğu minnettarlığın ve saygının bir ifadesi oldu.
 
Emekliliğinin ardından da bilimsel gelişmeleri yakından takip eden Kortel, 2004 yılında vefatına kadar bilim dünyasından kopmadı. Yetiştirdiği yüzlerce fizikçi, matematikçi ve mühendis, Kortel’in ders içeriklerinin ötesinde, onun fikir ve hayat felsefesinden etkilendi. Kortel’in hayatının özeti, Yunus Emre’nin “Bilmeyen ne bilsin bizi — Bilenlere selam olsun” deyişini hatırlatır: “Derslerimde daha ziyade iyi öğrencilere yardımcı olmaya çalıştım.”
 
Prof. Dr. Fikret Kortel’in, bilime ve eğitime adanmış hayatı, azmi ve çalışkanlığı, geleceğin bilim insanları için örnek teşkil etmeye devam edecektir. Kortel, bilgiye olan tutkusunu ve öğrencilere olan sevgisini her zaman ön planda tutarak, birçok kişinin hayatına dokunmuş ve bilim dünyasında silinmez izler bırakmıştır.
 
Fikret Kortel hakkında daha fazla bilgi edinmek ve yazılarını PDF formatında indirmek için lütfen tıklayınız
Akademik ve Bilimsel Başarılar
Prof. Dr. Behram N. Kurşunoğlu, kuantum fiziği ve genelleştirilmiş görelilik kuramı üzerine yaptığı çalışmalarla dünya çapında tanınan bir bilim insanıdır. 1922 yılında Trabzon'un Çaykara ilçesinde doğan Kurşunoğlu, Ankara Üniversitesi'nde başladığı eğitimine Edinburgh ve Cambridge Üniversitelerinde devam etti. Cambridge'deki doktora çalışmaları sırasında Albert Einstein ile mektuplaşarak büyük bir ilham kaynağı buldu ve 1953 yılında Einstein'ı Princeton'daki evinde ziyaret etti.
 
Kurşunoğlu, Miami Üniversitesi'nde Kuramsal Çalışmalar Merkezi'ni (Center for Theoretical Studies) kurdu. 1965'te emekliye ayrılana kadar burada bilim insanları yetiştirdi ve fikir alışverişinde bulunmaları için bir platform sağladı. Nobel ödülü kazanan 35 bilim insanıyla iş birliği yaparak merkezin prestijini artırdı. J. Robert Oppenheimer gibi ünlü fizikçiler merkeze gelerek katkı sağladı. Merkezde düzenlenen toplantılar Orbis Scientiae adıyla biliniyordu.
 
Kuruluşlar ve Araştırma Merkezleri
Prof. Kurşunoğlu, sadece Miami Üniversitesi'nde değil, aynı zamanda Global Foundation adlı ikinci bir araştırma merkezi kurarak da önemli bilimsel katkılarda bulundu. Orbis Scientiae toplantıları bu merkezde düzenlendi ve bilim insanlarının uzun zamandır peşinde koştukları "birleşik alan kuramı" üzerinde çalışmalara devam edildi.
 
Ulusal ve Uluslararası Katkılar
Prof. Kurşunoğlu, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun (TAEK) kurucu üyelerinden biri olarak Türkiye'nin bilim ve teknoloji alanında gelişimine önemli katkılarda bulundu. Ayrıca Genelkurmay Başkanlığı danışmanlığı yaptı ve Birleşmiş Milletler Komisyonu'nda çalışarak uluslararası düzeyde de bilimsel ve teknik danışmanlık hizmetlerinde bulundu.
 
Yayınlar ve Eserler
Prof. Kurşunoğlu'nun önemli eserleri arasında "Modern Nicem Kuramı (Modern Quantum Theory)" ve "Büyük Bir Fizikçiyi Anımsarken: Paul Adrien Maurice Dirac" bulunmaktadır. Bu eserler, onun bilim dünyasına yaptığı katkıların birer yansımasıdır.

Behram N. Kurşunoğlu hakkında daha fazla bilgi edinmek ve yazılarını PDF formatında indirmek için lütfen tıklayınız

Akademik ve Profesyonel Kariyer
  • 1966-1967: İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Denel Fizik Kürsüsü'nde yardımcı asistan
  • 1967: İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Denel Fizik Kürsüsü'ne asistan olarak atandı
  • 1968-1969: Montreal Üniversitesi, Fizik Bölümü'nde ders asistanı; Atomic Energy of Canada Limited’de reaktör işletmesinde stajyer
  • 1970: Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi’nde Reaktör İşletme Bölümü'nde "İşletme Şefi" olarak görevlendirildi
  • 1972-1973: Milletlerarası Atom Enerjisi Ajansı bursuyla Fransa’da Commissariat à I'Energie Atomique’de teknik incelemeler ve araştırmalar
  • 1974: Grenoble Nükleer Araştırma Merkezi'nde "TR-1 Reaktörü tevsi projesi" için Türk-Fransız ortak çalışması
  • 1975: Askerlik hizmeti (132. Dönem Topçu Yedek Subay, Bornova-İzmir)
  • 1976-1980: Atom Enerjisi Genel Sekreterliği'ne bağlı Reaktör Tevsi Proje Grubu başkanlığı, TR-2 projesi yürütücülüğü
  • 1979: Üniversite Doçentliği unvanı, İstanbul Üniversitesi
  • 1982-1983: Grenoble Nükleer Araştırma Merkezi'nde "yabancı öğretim üyesi ve araştırıcı" olarak çalıştı
  • 1985: Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü’nde profesörlük ve bölüm başkanlığı
  • 1987-1996: Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı, Yıldız Teknik Üniversitesi
Bilimsel Katkılar ve Yayınlar
  • Tez Çalışması: Contribution à I' étude d'un systeme de detéction de rupture de gaines par neutrons rezardés applicable aux réacteurs a eau légère
  • Doçentlik Tezi: Nötron-elektron çevirici sonda cevaplarının incelenmesi ve geliştirilmesi
  • Kitaplar: 3 ders kitabı, 5 laboratuvar kitabı ve çok sayıda makale
Ödüller ve Onurlar
  • Palmes Academiques Officier: Fransız Hükümeti tarafından 1995 yılında Fransız dilinin yayılması konusundaki hizmetlerinden dolayı taltif edildi.

Şevket Erk hakkında daha fazla bilgi edinmek ve yazılarını PDF formatında indirmek için lütfen tıklayınız

 
Prof. Dr. Rauf Nasuhoğlu, eğitim ve bilim dünyasında yaptığı çalışmalarla kalıcı izler bırakan bir bilim insanıdır. Fransa'da aldığı fizik lisans eğitiminin ardından Malatya Lisesi'nde fizik-kimya öğretmeni olarak göreve başlayan Nasuhoğlu, öğrencilerin merakı ve öğrenme isteğiyle dolup taştığı bir ortamda yoğun bir çalışma dönemine imza attı. Trabzon Lisesi'ndeki görevi sırasında, enerjik ve zeki öğrencilerle çalışarak fen öğretiminde laboratuvar deneyimlerini geliştirdi. Balıkesir Necatibey Eğitim Enstitüsü'nde ise, fen dersleri öğretimi çerçevesinde öğrencilere laboratuvar yaptırma çalışmaları ile öğretmenlik mesleğinin stajyerlik dönemini tamamladı ve sistemli laboratuvar uygulamalarını başlattı.
 
Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü ve Ankara Fen Fakültesi'nde görev yaptığı yıllarda, fizik eğitimi konusunda modern programların geliştirilmesine katkıda bulunan Nasuhoğlu, liselerde fizik eğitimi için laboratuvar araçları ve hizmet içi kurslar düzenledi. 1974 yılında hazırlanan ortaokul fizik kitapları ve öğretmen okulları için fizik kitabı yazım çalışmalarını yürüttü. 1960'larda Sputnik sonrası başlayan modern fen programlarının Türkiye'de uygulanmasında etkin rol oynayarak, PSSC Fiziği kitabının tercümesini gerçekleştirdi. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi'nde dekanlık yaptığı dönemde, Fen Lisesi'nin kuruluş çalışmalarına katılarak, modern fen programlarının liselere yaygınlaştırılmasında önemli katkılar sağladı.
 
Prof. Dr. Nasuhoğlu, TÜBİTAK destekli "Fizik Öğretimini Geliştirmek İçin Berkeley Fizik Programı'nı Türkçe'ye Adapte Edip Deneme" projesiyle fizik öğretiminde yeni bir döneme öncülük etti. Ortaöğretim fen programlarının çağdaşlaştırılması ve fizik öğretmenlerinin yetiştirilmesi konusunda Milli Eğitim Şuralarında aktif rol aldı. Türk Fizik Derneği ve Türk Fizik Vakfı'nın kuruluş çalışmalarında yer alarak, fizik öğretmenlerinin meslek öncesi ve hizmet içi eğitimlerinde önemli hizmetler sundu. Fizik Terimleri Sözlüğü'nün hazırlanmasıyla Türkçe'nin bilim dili olarak geliştirilmesine katkı sağladı. Prof. Dr. Rauf Nasuhoğlu, çağdaş ve bilimsel nitelikler taşıyan bir eğitimin amaçlarına ulaşılmasında, öğretmenlerin ve öğrencilerin gelişimine yönelik sayısız katkıda bulunarak, eğitim sistemimize ve gençlerimize büyük hizmetler sunmuştur. 1987 Eğitim Hizmet Ödülü sahibi olarak, modern ve bilimsel eğitim anlayışının öncüsü olan Nasuhoğlu'nu saygı ve rahmetle anıyoruz.

Rauf Nasuhoğlu hakkında daha fazla bilgi edinmek ve yazılarını PDF formatında indirmek için lütfen tıklayınız

Önemli Görevler:

  • 1936-1939: İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Denel Fizik Asistanı olarak görev yaptı. Bu dönemde fizik bilimine olan tutkusunu pekiştirdi ve öğrencilere yol gösterici oldu.
  • 1939-1952: İstanbul Üniversitesi'nde Fizik Doçenti olarak çalıştı. Akademik kariyerinde önemli bir yer edinen bu görev sırasında, pek çok öğrenciye ilham verdi.
  • 1952-1964: İstanbul Üniversitesi Denel Fizik Profesörü olarak, öğrencilere fizik biliminin derinliklerini öğretti ve aynı zamanda araştırmalarını sürdürdü.
  • 1952-1960: İstanbul Üniversitesi Senatosu Üyesi olarak, üniversitenin akademik politikalarının şekillendirilmesine katkıda bulundu.
  • 1956-1958: İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı olarak görev yaptı. Bu dönemde fakültenin gelişimine önemli katkılarda bulundu.
  • 1957-1959: Türkiye Cumhuriyeti Atom Enerjisi Komisyonu Üyesi ve Danışma Kurulu Başkanı olarak, Türkiye’nin nükleer enerji politikalarının oluşumuna katkıda bulundu.
  • 1957-1963: İstanbul Üniversitesi Tatbikî Fizik Araştırma Merkezi Müdürü olarak, birçok önemli araştırma projesine liderlik etti.
  • 1960-1963: ABD'de Western Reserve Üniversitesi'nde davetli profesör olarak, uluslararası düzeyde araştırmalar yaptı ve bilimsel bilgi birikimini genişletti.
  • 1963-1964: İstanbul Üniversitesi Denel Fizik Kürsü Başkanı olarak görev yaptı ve fizik biliminin Türkiye'deki gelişimine önemli katkılar sağladı.

Yazdığı Eserler:

Adnan Sokullu, kariyeri boyunca birçok bilimsel makale ve kitap yazmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • "Fizikte Deneysel Metodlar": Fizik biliminde deneysel yöntemlerin önemini ve uygulanmasını anlatan bu kitap, üniversitelerde ders kitabı olarak kullanılmıştır.
  • "Nükleer Fizik Üzerine Notlar": Türkiye’de nükleer enerji ve nükleer fizik alanında yaptığı çalışmaları derleyen bu eser, alanında önemli bir referans kaynağı olmuştur.
  • "Ultrasonografi Teknolojisi ve Uygulamaları": Amerika’da ultrasonografi üzerine yaptığı araştırmaların sonuçlarını içeren bu kitap, tıp alanında çığır açıcı olarak nitelendirilmiştir.
  • "Modern Fizik Kavramları": Modern fizik teorilerini ele alan bu kitap, Türkiye'deki birçok fizik öğrencisi tarafından ders kitabı olarak kullanılmıştır.

Adnan Sokullu'nun hayatı boyunca yaptığı bu önemli görevler ve yazdığı eserler, onun bilimsel alandaki katkılarının sadece bir kısmını yansıtmaktadır. Onun çalışmaları, hem Türkiye'de hem de uluslararası arenada bilime yaptığı katkılarla anılmaktadır.

Adnan Sokullu hakkında daha fazla bilgi edinmek ve yazılarını PDF formatında indirmek için lütfen tıklayınız